Bunlar, bağışıklık sisteminin kolayca tanıyabileceği ‘protein’ yapısındaki organik maddelerdir. Ancak bebeklik döneminde hassasiyet kazanması ve ayrıca alerjik şikayetlerin oluşabilmesi için bir şekilde deri, burun, bronş ve barsak gibi mukuslarımıza veya örneğin enjeksiyon yoluyla doğrudan vücudumuza ulaşması gerekir. Alerjenlerin en çok bulunan ve alerjik hastalıklara neden olan tipine “aeroalerjen” denir. Bunlar ‘indoor’ ve ‘outdoor’ alerjenleri olarak ayrılır.

Ev içi alerjenlere en iyi örnek, ev tozu akarlarına karşı olan alerjidir. Dış mekan alerjenlerine en iyi örnek polen alerjisidir. Bu alerjenler vücuda farklı yollardan ulaşır ve organla temasa geçer. Örneğin ev tozu akarı alerjenleri o kadar küçüktür ki burunda tutulmadan kolayca bronşlara ulaşırlar ve bronşlarda yaptıkları alerjik reaksiyonla ‘alerjik bronşiyal astıma’ neden olurlar.

Polenler ev tozu akarlarından daha büyük ve ağırdır, bu nedenle burun hava filtresi görevi görür ve polenler burunda tutulur. Bu kez burun mukusunda alerjik reaksiyona neden olurlar ve alerjik nezleye neden olurlar. Aynı şekilde göz de bir mukus olduğu için alerjenler alerjik konjonktivite (göz alerjisi) neden olur. Hayvanlar, böcekler, aspergillus, gıda, ilaç ve üretim sektöründe kullanılan birçok malzeme (profesyonel alerjenler) alerjen olabilir. Etkilendikleri organa göre alerjik bulgulara neden olurlar.

EN ÇOK GÖRÜNEN ALERJENLER NELERDİR?

Alerjenler beş ana grupta toplanabilir: