fe470184-c189-48cc-b1b5-0584bd702812

Evcil Hayvanlarla İlgili Alerjenler

Evlerde toz akarlarından sonra ikinci önemli alerji sebebi ise evcil hayvanlardır. Kedi, köpek, tavşan, kuş, sincap, maymun gibi pek çok hayvan alerjiye neden olabilse de en önemlisi kedidir.

Herkes evcil hayvanların tüylerinin ve tüylerinin alerji yaptığını düşünür. Ancak bu düşünce yanlıştır; saçın kendisi alerjen değildir. Saç alerjen olsa bile bronş ve alveollere girebilmesi için 5 mikrondan küçük olması gerekir. Evcil hayvanlara bağlı alerjinin nedeni çeşitli mukuslarda (tükürük, yağ bezi, idrar vb.) bulunan bazı maddelerdir. Bu malzemeler evcil hayvanın saçına yapışır. Daha sonra bu mukus saçta kurur ve küçük parçalar halinde havaya karışır. Yani ‘uzun tüylü hayvanlar daha çok alerji yapar’ görüşü doğru değil ama tüy ne kadar uzunsa o kadar alerjen barındırıyor. Memelilerle ilgili alerjenlerin çoğu lipokalin protein ailesine aittir; Bu alerjenlerin aerodinamik özellikleri de çok benzerdir. Bazen alerji doğrudan hayvandan değil, hayvanın mama veya su kabında üreyen aspergillustan kaynaklanabilir.

KEDİ ALERJİSİ

Literatürde bilinen ilk kedi alerjisi 1950 yılına aittir: Bir kedinin olduğu odaya girdiğinde sinirlenen, terleyen ve deri döküntüsü olan kişi tarihteki ilk kedi alerjisi hastasıdır. Evlerde en çok beslenen hayvan kedidir, çünkü kediye bakmak daha kolaydır ve kediler ev hayatını daha kolay benimser. Kedilerle ilgili alerjenler, hayvanın derisindeki salgı bezinden ve hayvanın salyasından kaynaklanır. Kedi yalarken tükürüğü saçına yapışır, tükürük saçta kurur ve toz zerreleri halinde havaya karışır. Bu alerjenlerin çapları birkaç mikron olduğu için havada uzun süre asılı kalabilirler ve akciğerlere rahatlıkla ulaşabilirler. Kedi tüylerindeki en önemli alerjen Fel d 1’dir. Bu alerjenlerin yaklaşık %60’ı 2,5 mikrondan küçüktür ve çok uzun süre havada asılı kalabilir. Fel d 1 alerjeninin kaynakları, kedinin derisinin altındaki yağ bezi, derisinin üzerindeki epitel hücreleri ve arka kısmındaki mukustur. Bunların üretimi testosteron hormonunun kontrolü altındadır. Yapılan araştırmalar, kısırlaştırılmış erkek kedinin derisindeki alerjen miktarının 3-5 kat azaldığını göstermiştir. Kedi ve köpek yavrularının derisi yumuşak olduğu için daha az püskürür, dolayısıyla saçtığı alerjen miktarı da daha azdır. Hayvan yaşlandıkça derisi sertleşir, dolayısıyla alerjen miktarı artar. Kedi alerjenlerinin bir diğer özelliği de oldukça yapışkan olmalarıdır. Duvarlara, halılara, mobilyalara ve elbiselere yapışırlar. Kedi alerjenleri kedi olmayan evlerde, hastanelerde ve hatta alerji kliniklerinde bulunabilir; bu, alerjenlerin kedileri olan kişilerin elbiseleri tarafından taşındığı anlamına gelir.

Alerjik kişiler için yapılacak en iyi şey, hayvanı evden uzaklaştırmaktır. Ancak hayvanı evden uzaklaştırmak sorunu çözmez. Kedilerle ilgili alerjenler uygun şekilde temizlenmelidir. Araştırmalara göre kedi alındıktan aylar hatta yıllar sonra bile alerjenler evde varlığını sürdürmektedir. Bir araştırma, kedi götürüldükten beş yıl sonra bile evde hassas insanlar için zararlı düzeyde alerjen bulunduğunu kanıtladı.

KÖPEK ALERJİSİ

Köpekler kedilerden daha az alerjiye neden olur. Çünkü köpekler evlerin dışında kalır ve kedilerden daha fazla yıkanır. Köpeklerle ilgili alerjenler, hayvanın derisinden ve tükürüğünden kaynaklanır. Bazı köpek türlerinin daha az alerjiye neden olduğu doğru değildir.

AT ALERJİSİ

Atlarla ilgili alerjenler burun ve gözde belirtiler oluştursa da astım krizi gibi bazı alerjik reaksiyonlar gelişebilir. At alerjenlerinin kaynakları atın yelesi, teri ve idrarıdır. Bunlar kedi alerjenleri gibi çok yapışkandır ve atlarla temas halinde olan kişilerin elbiseleri tarafından kolayca taşınabilirler. Ata binmiş kardeşinin elbiselerinden atılan alerjenlere maruz kaldıktan sonra astım krizi geçiren çocuklar vardır. At alerjisi olan kişilerde eşek, bardo ve zebra gibi benzer hayvanlara alerjisi olabilir. Ayrıca, bu kişilerin kedi, köpek ve tavşan’a karşı çapraz alerjileri olabilir.

hamamböcekleri

Hamam böcekleri evlerin istenmeyen misafirleridir. Ev içi alerjenlerin önemli bir kaynağıdırlar. Ana evcil hamam böceği türleri şunlardır: Blatella germanica ve Blatella americana. Hamamböcekleriyle ilgili bazı alerjenler (tropomyosin) ile akarlarla ilgili alerjenler arasında yapısal benzerlikler vardır. Bu canlılar sıklıkla mutfaklarda, nemli ve karanlık yerlerde yaşarlar. Alerjenler hamamböceğinin vücut kısımlarında, dışkısında, tükürüğünde ve diğer mukuslarında bulunur. Akar alerjisi olan kişilerin %50’sinde hamam böceği ile ilgili antijenlere alerjisi vardır. Hamam böceği alerjisi daha çok gecekondularda yaşayan ve sosyoekonomik düzeyi düşük olan kişilerde görülmektedir. Hamam böceklerinin alerjik nezle ve astıma neden olabileceği kanıtlanmıştır.

FARELER

Fare alerjenleri profesyonel olarak karşılaşılan ve laboratuvarlarda çalışan kişilerde astıma neden olan alerjenlerdir. Yakın zamanda ABD’de yapılan bir araştırma, araştırılan evlerin %90’ında, en az bir odada, düşük düzeyde de olsa fare alerjenlerinin bulunduğunu göstermiştir. En yüksek alerjen miktarı mutfaklarda ve hamam böceklerinin yoğun olduğu odalarda bulundu. İncelenen çocukların %18’inde fare alerjenleri ile deri testi pozitif bulunmuştur. Alerjen düzeyi yüksek olan evlerde ve pozitif reaksiyon gösteren çocuklarda pozitiflik düzeyi daha yüksek bulunmuştur.

COPYRIGHT 2022 MONSO LTD
All rights reserved